22 Temmuz 2011 Cuma

Zen ve Ben




"Her insan kendine has bir ruhtur. Bu ruhun yasaminin kendine ait deneyimleri, acilari, mutluluklari, basarilari, sorunlari vardir. Bazi gelismis ruhlar arayis icindedirler ve yasamlarindaki deneyimlerden surekli bir sonuc cikarmaya calisirlar; hep daha iyiyi, mukemmeli ararlar. Mutasavviflar, dunya hayatini gercege- Allah'a-ulasmak icin yapilan bir ruh yolculugu olarak gorurler; bu yol da kisinin kendini tanimasindan gecer. Ayni sekilde Zen Budizmi de kisinin gercege ulasmasi icin kendini tanimasi gerektigini salik verir. Cunku gercek, kisinin kendi icindedir, ogretilemez ve anlatilamaz; bunun ortak bir yolu yoktur. Buna gore herkes kendini dinlemeli ve kendi yolunu kendi icinde bulmalidir."
Nasuh Mahruki / Bir Dagcinin Guncesi

Yukaridaki paragrafi okuyunca icimdeki bir dugme pause'a basti ve gozler okudugum metinden icime dogru cevrildi. Evet, ben de boyleydim; icimdeki arayis hic bitmezdi. Sanki ruhumun beni cagirdigi bir yer vardi ve ben orayi bulmaliydim.

Komik kismi ise, "ben gelismis bir ruhum" (demek ki) diye tume varmamla basladi. Egom bu ise sevindi, dondu artist bir bakis atti. İcimdeki digeri ise bu duruma guldu; dondu egonun ensesine bur saplak atti. Bu egonun en sinirlendigi seylerden biriydi. Ego kucuk dustu ve kustu. Digeri ise aldirmadi, ustune bir de nasihat etti: Herseyi oyle uzerine alinma...




Sent from my iPhone

Hiç yorum yok: