30 Ağustos 2010 Pazartesi

Assos Antik Kent

Dun aksam uzeri, oren yerindeyiz... Apollon Tapinaginda oldugu gibi buraya da elimizi kolumuzu sallayarak giriyoruz. Kocaman bir antik kentin icindeyiz; ayagimizin altinda kimbilir daha aciga cikmamis ne tarihi anit, cevher var diye dusunurken bir yandan da gozumuzun gorduklerine diledigince dokunabilmek, hatta o taslarin uzerine basabilmek duygusu garip geliyor. Beklemedigimiz, belki de aslinda istemedigimiz bir serbestlik icindeyiz. Fakat tabii ki de bu durumun avantajlarini kullanip tadini sonuna kadar cikariyoruz Idil'le.

Ben adeta yore yollarda rastladigimiz keciler gibiyim, dag kecisi :) spor ayakkabi giymenin verdigi rahatlikla tirmanip duruyor, her bir ayrintiyi bizzat gidip goruyorum. Sahit olduklarim arasinda mezarlar bilhassa ilgimi cekiyor. Uzeri suslu ve fazla bozulmamis, kapakli bir tastan sandik (aslen mezar) goruyorum. Romalilarin oluyu mezara anne karnindaki gibi ve doguya bakacak sekilde yerlestirdiklerini ogreniyorum. "Isik dogudan yukselir" diye mi acaba..?

Sonra yol uzeri tapinagi goruyoruz ve kus bakisi olarak tiyatroyu... Bir kez daha hayran kaliyorum antik caglarda insanlarin yerlestiklere yerlere ve dolayisiyla yerlesme zihniyetlerine... Fotografta gordugunuz gibi enfes bir deniz manzarasi, iklimi, dagin etegindeki konumu vb. (Hatta bazi antik kentlerde evlerin pencerelerin guneye bakacak ve birbirinin onunu kesmeyecek sekilde insa edildikleri bilinmekte)

Devam ediyoruz; daha dogrusu devam etmek istiyoruz fakat kus bakisi gordugumuz antik tiyatroya ulastiracak bir yolun olmadigini fark ediyoruz. Kendi kendimize taslarin, dikenlerin ve turlu calilarin arasindan dolambacli bir yol tutturup asagi inmeyi basariyoruz. Inmeye yakin Jean Marine bizi sozde kurtarmaya geliyor. Fakat bu deli sacmasi macera bana keyif veriyor.

Gordugunuz uzere tiyatrodayim; evet o nokta benim :) merdivenleri tirmanip eko testi yapiyorum; klasik. Hep soyluyorum ya bazi kliseler guzeldir diye, iste bu da onlardan ;) Ayrica klasikler de olmez kanimca...

Oradan Behramkale'ye geciyoruz; muzedeki amca tepeye ulastigimiz o saniye muze girisini kapatiyor; bu durumu ibretle izliyoruz...

Birkac hediyelik esya bakip (magnet almak degismez bir kaidedir; bu da bir klasiktir.) Donuyoruz.

PS1: Antik kentte ucurumun kenarinda buyumus bir incir agaci gorunce hevesleniyoruz. Dalindan incir koparip yemenin tadini (bu yaz bu zevki bol bol tatsam da) bir kez daha aliyoruz.

PS2: Kim bu insanlarin yanindaki, sorusunun cevabini yakinda verecegim.

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.

"Assos Antik Kent" Devamını oku

Sabah sabah

Bu kopekcik az once yukaridan yanima atladi, yuregimi hop ettirdi. Sonra kostu denize girdi, kendi kendine yuzdu. Cikti biraz beni kokladi, biraz da kendini sevdirdi. Gitti...

Denizde kimsecikler yok.. Yuzuyorum..
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Sabah sabah" Devamını oku

29 Ağustos 2010 Pazar

Listen to your heart!

Zeytin agaclarinin omru bin yillardan fazla olurmus. Hatta bu sebeple Kudus'teki zeytin agaclarinin Isa'yi gordugu soylenirmis.

Buradaki zeytin agaclari da bu tarihlerde Oya'yi gordu ve benim artik olmadigim bir zamanda baska insanlari gormeye devam edecekler...

Keza fotografta gordugunuz Apollo Tapinagi... Insanlar M.O 330-30 yillarinda bu tapinakta tapinmislar, bu merdivenden inmisler, bu cografyayi gormusler...

Simdi o insanlar yoklar. O suretler bir daha var olmayacak; o hayatlara dair hikayelerin yenileri bir daha yazilmayacak. Ama bir sekilde olacaklar, hatta belki de su anda var olmaktalar... Baska hikayelerde... Uyanmis bulacaklar kendilerini birden biraktiklari yerde...

Yaninda goturdukleri sadece ruhlari olacak. Bir an evvel terk ettikleri alemdeki sevgileri, mutluluklari ve sevincleri dunyadaki cennetleri olarak koruyuculari olacak. Ayni alemdeki korkulari, hasetleri ve pismanliklari ise dunyadaki cehennemleri olarak peslerini hic birakmayacak. Hesap verecek ruh tum oklarin kendine dondugu yerde ne kadar sevdim diye ve belki bir kere daha cekecek pismanlik cezasini belki de odedigi bir omur bedelle...

XII. Yuzyil Sufisi Sadi:

"Bir mezar acilip kulleri cikarttiginda, zengin ile yoksulu kim ayirt edebilir?"

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Listen to your heart!" Devamını oku

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Kacamak tatilim: Assos

Otel'de tanistigimiz Idil ile tapinaga gidiyoruz. Yol boyunca bircok koyden geciyoruz. Fotografta gordugunuz cingirakli bir keci surusu :)

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Kacamak tatilim: Assos" Devamını oku

24 Ağustos 2010 Salı

IMG00288-20100824-2346.jpg

Penguen Dergisinin ustunde duran firindan cikmis limonlu kek...

Bu saatte... Evet... Kokusu yeter...
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"IMG00288-20100824-2346.jpg" Devamını oku

23 Ağustos 2010 Pazartesi

İlham Perisi Peşinde..! Parçaları Birleştirin..!






O sabah derinlerden bir heyecan kıpırtısı yokladı beni... Bir koku geldi burnuma yeni yeni, bahar bahar... Kıymetli yoklamalardandı bu bildim hemen. Topladım tası tarağı geldim hemen Taksim'e, ilham perisinin peşine düşmeye...


Adım atar atmaz güvenrinleri yemledim; onlar yerken ben neşelendim...


Doğan Kitap/Sufinin Hayat Rehberi baskısı İstiklal Kitpevi ve DNR'da kalmamış; 3. yeni baskı yolda; ben kendiminkini Mephisto'da buldum. Bir Türk kahvesi içmiş kadar oldum..








İstiklal Caddesi'ni başından sonuna yürüyüp House Cafe'de naneli limonatam ile serinledim; kaçamak tatil planıma ilk küreği attım. Gerçekleşmeden söylemek yok. Söylemeyeceğim.


Yanda gördüğünüz elbise o günün ganimeti; elimde kaldı. (En sevimli halimle) Ama hoş değil mi siz söyleyin ;)


O akşam maç var Beşiktaş'ta... Sokaktaki hareketten cesaretlenip Asmalımescitten Beşiktaş'a yürüyorum. Bir zamanlar sıkça kullandığım yoldan geçip parkın içinden süzülüyorum. Her yer köfteci :)
Beşiktaş'ta kediler de Beşiktaşlı...
Son olarak takada yüzüme vuran akşam rüzgarıyla bakıyorum benim İstanbulum'a...

"İlham Perisi Peşinde..! Parçaları Birleştirin..!" Devamını oku

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Ve . . . INCEPTION...!


Yorucu, huzursuz edici, sapık bir film... Bir saniye koltuğunuza rahatça yaslanıp kendinizi bırakamıyorsunuz.
Sanki hep sınanıyorsunuz...
Film kendini hep takipte bırakıyor. Sahi yeterince hızlı mısınız..?
'The world is not real!'
'You aren't awake. You're still sleeping.'
Am I....?!?
Has your subconscious ever destroyed your own designs? In other saying: Have you ever noticed that your subconscious destroyed your own designs?
I do.
There is only one way to prevent bad effects which come from your subconscious. Go down your dark cellar, fınd yourself who's riddled with guilty and forgive her.
This is the one and the most difficult way you have.
'Only one idea may change everything.'
Everything is only one idea anyway. I am an idea in my brain and soul. The reflection of me in your eyes is not an other thing apart the idea which belongs to me.
However, I need to know anything different which I don't know.
Look at me deeply. Keep close to my soul.
If I want to know more, I have to know myself more firstly.
Paradox...!
The one person who stayed in front of me and prevent me from everything is me, myself.
I am the most dangerous person in my own world.
Am I free..?
Not really...
If I won't get rid of my wrong knowledge about myself and my prejudices, I cannot say I am free.
I have to find my courage which I've lost in the way.
Will you help me to remember...?
"Ve . . . INCEPTION...!" Devamını oku

20 Ağustos 2010 Cuma

TARKAANNN!


Başka birşey dileseydim olacak mıydı acaba...?
İşte Tarkan yeniden sahnelerde....
27 - 28 Ağustos tarihlerinde Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde.
Gelmek isteyenlere duyurulur...
Biz cuma günü konserdeyiz... Sizleri de bekleriz :)
"TARKAANNN!" Devamını oku

19 Ağustos 2010 Perşembe

Feribot sefasi

Ilik ruzgarli bir hava, sari-sicak bir isik, gun batimi...

Tam da boyleyim ben de su saatlerde...

PS: Vapurun en bas kosesindeyiz. Camlar acik. Onumuzdeki arac son ses Frank Sinatra caliyor. Sefa diye bosuna demiyorum ;)
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Feribot sefasi" Devamını oku

Izleyin..!

Olcusu alinmadan, rengi ve kumasi sorulmadan dikilmis giysilerin icine girmeye calisiyoruz biz insanlar...

Olsa da olmasa da...

Begensek de begenmesek de...

'Isteklerinin pesinden gidenler, hayatta mutlu olmak isteyen insanlardir.'

By
Serseri Mayinlar / Ferzan Ozpetek

'Well, when you grow tired of being what you're not, go and have fun and celebrate life. In time, you'll discover that it will give you more than pleasure, it will give you meaning.'

By
Paulo Coelho / The Witch of Portobello
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Izleyin..!" Devamını oku

17 Ağustos 2010 Salı

Muzlu Müthiş Karışım


Bu hafta müthiş bir şey keşfettim. Haftalık Penguen dergisinde Seyit Ali Aral harika ve bir o kadar da çılgın bir karışımdan bahsediyordu. Tarif aynen şöyle:
"İnce kıyım ananas, kökle hindistan cevizini muzlu süte, tıka üzerine tarçını. Yerken çarpılırsan ama benden bilme."
Bence kulağa çok hoş geliyor; zira tam da benim damak tadım. Bu yaz sıcaklarında egzotik tat müthiş. Lakin ben bu tarifin normalini yapıyorum iki gündür. Basit ama müthiş zevkin tarfi şöyle:
Büyük b ardakta bir adet büyük muzu sütle karıştır, üzerine bolca hindistan cevizi dök, karıştır, köpürt.
Ne var bunda bildiğimiz milkshake diyenleriniz var içinizde duyuyorum fakat bu fikir aklımın köşeciğine hiç düşmemişti daha önce; belki de ben Amerika'yı yeniden keşfetmekteyim. Ne güzel bir şeyden uzakmışım... :))
"Muzlu Müthiş Karışım" Devamını oku

16 Ağustos 2010 Pazartesi

HOŞGELDİM..!



Ayak bastım topraklarıma yeniden...

Yeni ümitler, yeni kararlar, yeni heyecanlar ve düşlerle...

Öyle ya benim için eylülde başlar takvim; belki de senelik tatilimde işimi gücümü, adımı sanımı her bi dünyevi işi bir kenara atmamdır sebebi. Hep tazelenip gelirim ki yeniden birikip kös kös gideyim diye tatile ;)

Şİkayetçi değilim...

GÖNLÜ GENİŞ VE RUHU GEZGİN SUFİ MEŞREPLİLERİN KIRK KURALI'ndan

10. KURAL:

"Ne yöne gidersen git, -Doğu, Batı, Kuzey ya da Güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi sonunda arzı dolaşır."

Bakalım neler yaşayacağız yeni senede..? Neler görecek bu gözler; yeni keşiflere şahit olacaklar mı..? Yeni tatlar olacak mı menümüzde..? İçimizdeki minik kuş hep pıııııırrrrrr pıııııııırrrrr edecek mi?

Yaşayıp göreceğiz; ya da yaşayamayıp öleceğiz... Bunu da hiçbir zaman bilemeyeceğiz...

İşte bu bilinmeyen güzelliğe düştüğüm bir süpriz kare daha... yeni bir seneye daha merhaba...

Hoşbuldum...

"HOŞGELDİM..!" Devamını oku

12 Ağustos 2010 Perşembe

Kazanan Kim?

Insan gercekte ne zaman kaybeder..?

Bugune kadar basinin ustunde tasidigi degerleri sarsildiginda mi? Yoksa yine o degerler sayesinde olusturdugun benlik suuru zedelendiginde mi?

Halbuki degerler de bir put degil mi Ask'in onunde? Hele o benlik suuru; Ask onu da eritmeyecek mi var oldugu surece?

Bkz. Hayatinizin degerler dukkanindaki etiketlere; ego varlik bilincindeki seratonin seviyesine.

Kim oynayacak peki bu tehlikeli oyunu o vakit..?

"Ne yer ne gok kucaklayabilir beni. Ancak ve ancak inanan kullarimin yuregine sigabilirim."

By
ASK / E. Safak

Cevap: Inananlar..!
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Kazanan Kim?" Devamını oku

9 Ağustos 2010 Pazartesi

Psst Cek Elini..!

Bakin su Fantomun muzipligine :)

Eh herkesin ilgi alani farkli tabii; kimininki bikinili kizlar, kimininki kafesteki guzeller..

Erkekler.. Izlendiklerinin farkinda degiller..

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Psst Cek Elini..!" Devamını oku

8 Ağustos 2010 Pazar

Oya neler tadiyoor?

Kudret nari bu ilginc renkli meyvenin adi. Her derde deva, en cok da yara, bere ve izlere.. Mujde, cilt icin de muthis bir kur maskesi ;) hatun kisilere duyurulur..!

Bu ikici meyve ise peppino. Aslinda Ic Anadolu'da da yetismekte. Tadi kavun ve salatalik karisimi bir tat; kalsiyum deposu.

PS1: Sabah sabah sezonun en guzel denizini yakaladim; o kadar dingin ve berrakti ki hayli acildigimi anlayamadim bile. Simdi ise ailenin kadinlari ile sakizli kahve keyfi.. Hayat da bu kucuccuk sevinclerde sakli degil mi ki?

PS2: Onumuzdeki 3 hafta boyunca ikili iliskilerde catisma ve anlasmazliklar gorulecekmis; yildizlar oyle diyor. Ben de diyorum ki; insanlar ne kadar iyilikleri paylasirlarsa o kadar buyur iyilikler de.. Lutfen kotuluklere ortak etmekteki israrimizi biraz iyi olan seyleri cogaltmakta kullanalim.

GONLU GENIS VE RUHU GEZGIN SUFI MESREPLILERIN KIRK KURALI'ndan

6. KURAL:

Su dunyadaki catisma, onyargi ve husumetlerin cogu dilden kaynaklanir. Sen sen ol, kelimelere fazla takilma. Ask diyarinda dil zaten hukmunu yitirir. Asik, dilsiz olur.

PS3: Bu blogdaki her niyet ve ogut en basta aynadir bana; sonra ise ibret almak isteyenlere bir ilhamdir olsa olsa...

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Oya neler tadiyoor?" Devamını oku

6 Ağustos 2010 Cuma

Ask Seriati

Ask'I gecen sene bu zamanlar okumustum. Bu sene yine geldi esti ruzgari icime; kurallari tekrar etmeden duramiyorum.

Tam bir sene sonra, yine ayni yerde ayni semaya bakmak.. Gecen sene nasil hissettigini hissetmeye calismak.. Anlamak ve kucaklamak.. Ve bir kez daha farkina varmak idrak gelmeden anlamaya calismanin ne kadar zor hatta beyhude oldugunu..

Bakalim seneye neler soyleyecek ufkum. Su gozumun gordugu ucsuz bucaksiz mavi.. Naciz gozlerimin bugunku gordugu renk degil, aklimin henuz ermedigi hudutsuzlugun buyuluyor beni...

GONLU GENIS VE RUHU GEZGIN SUFI MESREPLILERIN KIRK KURALI'ndan

12. KURAL:

"Ask bir seferdir. Bu sefere cikan her yolcu, istese de istemese de tepeden tirnaga degisir. Bu yollara dalip da degismeyen yoktur."

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Ask Seriati" Devamını oku

5 Ağustos 2010 Perşembe

Ikiz Kunti'ler

Tatliliga bakar misiniz?

Bu minik once tekti, 24 saat ince ince miyavlamaktaydi. Nasil ki her genc kizin ruyasi bir gun gelin olmaksa, onun da ruyasi bir ev kedisi olmakti; bu sebeple disaridan berilen besin ve sefkat susmak icin yeterli olmadi.

Aglayan Afrika diyorum ben bu minik'lere (tipatip bir ikizi de var, annemler sasiriyor bazen hangisine yemek verdiklerine :))

Teyzemlerin kedisi Peynir, bizim maco Fantom'dan sonra bu ikizler.. Anamur bir hayvan barinagi olma yolunda..

PS1: Bu yazi hayvanseverlerce okunmali; yoksa "bu hayvan geyikleri bitt" damgasi yiyebilir.

PS2: PS1, Laz'in koydugu yol tabelasi gibi oldu :))

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Ikiz Kunti'ler" Devamını oku

4 Ağustos 2010 Çarşamba

TATILDEYIIIm!

Uzanmisim kumsala, gunes damlar icime.. Kurumus dudaklarimda unutulmus bir beste, yasiyorum aheste...

Hayattan caliyorum...

PS: Kornetto esliginde kitap okumak, simitli ve ayni zamanda kolluklu bir cocukla duba-kiyi arasi top oynamak (kacan toplari tutmanin benim gorevim olmasini saymazsak), teyzemi dubaya kadar yuzmesi icin cesaretlendirmek hostu.. Cok hos.. Kendime armaganlarim ise, gokyuzunu izleyerek sirt ustu yuzerken hayal kurmak, kimbilir nerelere ucmak.. Hostu.. Cok hos ;)
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"TATILDEYIIIm!" Devamını oku

3 Ağustos 2010 Salı

TARKAAAN!!!

Tarkan'in Harbiye Acikhava'daki konserini kacirdigim icin sismekteyim. Icimdeki bu uhde, gunluk hayatta yanlis anlamalara yol acabiliyor. Iste denizde gecen bir diyalog:

Anne: Yarin Hakan geliyormus.
Oya: Tarkan mi, buraya mi?!
Gulusmeler...
Anne: Hayir kizim Hakan Hakan
Oya: Hakan kim?
Anne: Var ya Haydar Amca'nin oglu.
Oya: Bu mudur yani..?!

Haberlerini ve o simarik fotografini gordum gazetede. Ya sen ne isikli bir adamsin. Real star ;)

Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"TARKAAAN!!!" Devamını oku

Altin Cilek

Ismi altin cilek... Tropikal bir meyve Anamurda rastladigim...

Neye iyi gelir peki? En cok karacigere iyi gelirmis fakat bircok seye iyi geldigi de soylenmekte..

Peki can alici nokta, cilde iyi geliyor mu ki, yuzume sursem ne olur mesela?

Denedim dostlar merak etmeyin, surulmuyo :)) bundan ne kur olur, ne maske..
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"Altin Cilek" Devamını oku

2 Ağustos 2010 Pazartesi


Bu fotoğraflar için bekledim bekledim...
Sonunda kavuştum sandım; ancak mat baskıda inat edince yine elimden kaçırdım...
Kısmet...
Salı günü emin ellerde nihayet...
" " Devamını oku

1 Ağustos 2010 Pazar

IMG00018-20100801-1658.jpg

Hayir gulmuyor. Kediler gulmez...

Sadece nefes almaya calisiyor zavalli; kuzum :( yerim ben onun aptal kafasini da pembe dilini de...

PS: Bu foto mola verdikten hemen sonra cekilmistir. Mevkii: Sarlak denen bir yurdum beldesi..
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.
"IMG00018-20100801-1658.jpg" Devamını oku